Marka Tescilinin Tarihçesi Hizmetlerimiz • Marka Tescili • Patent ve Faydalı Model • Endüstriyel Tasarım • Telif Hakları • Coğrafi İşaretler • Entegre Devre Topografyaları |
Marka Kavramının Tarihsel
Gelişimi
Marka günümüzde çok sık kullanılan
en popüler sözcüklerden bir
tanesidir ve günümüze kadar oldukça
fazla mesafe kat etmiştir. Bugünkü
anlamda markalamanın İngilizce
karşılığı olan “branding”
kelimesinin sözcük anlamı damgalama
demektir. Kelimenin kökeni İngiliz
köylülerinin meralarda sığırlarını
birbirlerinden ayırmak için
damgalamalarına dayanır (Uztuğ,
2002:14).
Çağdaş pazarlamaya geçmeden önceki
aşamalarda üretim daha ön plandaydı.
O dönemlerde arz az, talep fazla
olduğu için ürünler üretilebildiği
sürece satıyordu. Arz oranı arttıkça
üreticiler fiyat indirimi gibi
yollara başvurarak tüketicinin
kararını yönlendirmeye çalıştılar.
Geçen süre zarfında arzın talebin
üstüne çıkması ile üreticiler ilk
defa ürünlerini satamama tehlikesi
ile karşılaştılar ve ilk olarak
ürünlerine yeni özellikler ekleme
yolu ile bu tehlikeyi aşmaya
çalıştılar. Ancak hızlı gelişen
teknoloji ile bu çeşit
farklılıklar çok kolay taklit
edilebilmekteydi. Bu aşamadan sonra
üreticiler ürünlerine duygusal bir
takım özellikler yükleyerek
tüketicinin tercihlerini
yönlendirmeye başladılar ve “marka”
kavramı böylece doğdu (Eymen,
2007:18).
Bir başka değişle marka, rakiplerin
arasında kendini gösterme amacı ile
doğmuştur. Tüketiciler artık zihinde
yer alabilmek amacı ile bilinç
altını hedef almışlar, duygusal
yararlar öne sürmüşlerdir. Markanın
bugün geldiği noktada üzerinde fazla
oynanamayacak olan ekmek, su, tuz
gibi temel gıda maddelerinde dahi
markalaşma vardır.
Pazarlama tarihinin başında mal
üreten üretici artık alanı ne olursa
olsun “marka” üretmektedir.
Çağdaş anlamda ürünlerin marka ve
marka adı kullanımına 19. yüzyıl
sonralarında rastlanılmaktadır.
Sanayi devrimi ile birlikte
reklamcılık ve pazarlama
tekniklerinin gelişmesi sonucunda
ürünlerin iyi bir marka ile pazara
sunulması önem kazanmaya
başlamıştır. Örneğin, 1890'larda
Amerika Birleşik Devletleri'nde
günümüzde de varlığını sürdüren bazı
markalar reklamlarda kullanılmaya
başlanmıştır. Bu süreçte
oluşturulmuş, günümüzde de varlığını
sürdüren ABD kökenli ilk markalara
Levis (1873), Maxwell House (1873),
Budwise (1876), Coca-Cola (1886),
örnek olarak gösterilebilir.
Günümüzde markalar artık alınıp
satılabilen, franchise yöntemi ile
genişleyebilen, kiralanabilen yerel
ve evrensel anlamda korunan metalar
haline gelmiştir (Uztuğ, 2002:15)
Türk Patent Enstitüsü’nün
Kuruluşu ve Kuruluş Amaçları
Türkiye'de sınaî mülkiyet alanındaki
hukuki düzenlemeler, 1870'li yıllara
kadar uzanmaktadır. 1871 tarihli
“Eşya-i Ticariyeye Mahsus Alamet-i
Farikalara Dair Nizamname” ve 1879
tarihli "İhtira Beratı Kanunu” marka
ve patent konularında Türkiye’de
yasal korumanın temelini teşkil
etmektedir. Bu düzenlemeler ile
Türkiye, sınaî mülkiyet haklarında
koruma sağlayan ülkeler arasında ilk
sıralarda yer almaktadır. Daha
sonraki yıllarda "Sınaî Mülkiyetin
Korunması için Uluslararası Bir
Birlik Oluşturulması Hakkındaki
Paris Sözleşmesi”ne 1925 yılında
katılım sağlanmıştır. 1965 yılında
551 sayılı eski "Marka Kanunu"nun
yürürlüğe girmesi ve 1976 yılında
"Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO)
Kuruluş Anlaşması"na katılım,
Türkiye'de sınaî mülkiyet hakları
koruması alanındaki önemli adımlar
arasında yer almaktadır. 24 Haziran
1994 tarihinde, 544 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname (KHK) ile Sanayi
ve Ticaret Bakanlığına bağlı, idari
ve mali özerkliğe sahip Türk Patent
Enstitüsü'nün (TPE) kurulması, sınaî
mülkiyet hakları alanında bir dönüm
noktası olmuştur. 544 Sayılı KHK'nın
günümüz koşullarına uyumlu hale
getirilmesi ve kanunlaştırılması
amacıyla 19 Kasım 2003 tarihinde
“5000 Sayılı Türk Patent Enstitüsü
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun”
yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.